21.12.2008

bitti.

Sana hissettiklerim her hangi bir şeyin özeti değildi. Oluk oluk aktın içime. Sahtekarlık, soysuzluk yapmadım. Sabır erdemdir dedim, bekledim. Aldığım her nefesten mucizevi bir lezzet edinirken de, soluksuzken de. Fikrin geçse orada bitiverdim. Umutsuzca, yıllar boyu birini beklemek kimilerine göre delilikken benim sadakatimdi. Dokunmadım ait olmadığım kimseye. Bitişlerim de başlangıçlarım kadar görkemli olsun istedim. Ondandı bu çırpınışım, bu yıpranışım. Hoyrat davrandım kendime olabildiğince. Diğerlerinden farklı olayım istedim bambaşka sevdim ben; katkısız, boyumdan büyük sevdim! Acısını hissettim, iliklerime kadar işledim her çizgime izini. Ama anlam yüklemek yersizdi, tanıdık yaşanmışlıklarımdan yeni anlamsızlıklarıma… Yalnızlık hafızayı kudretli kılıyor. Kazıdım bakışını zihnimin doruk noktasına. Sen benim karanlığımdan söz etme. Ben yalnızca geçtim senin hayatından, kendimden geçercesine. Senin karanlığından geçtim, içinin soğuğundan. Öyle eksildim ki adı artık bu değil, yeni bir isim ver bana adım artık bu değil! Kafandaki karışık düzende kaybolmuşsun sen, karadul misali bir dokunuşunda kurutuyorsun güzellikleri. Hayata attığın ihtişamlı bakışların kirlerini örtemez; günahların gözünden akar, geri dönemez. Sevgiliye özlem değil seninki, sevgiye özlem. Hissedemediğin her aşkın diyetini ödetmeyi bırak. Çekemediğin sevda yüklerini sırtlatma kimseye. Besleyip büyütmediğin sevgilere soyunma geçmiş giderlerini. Beni özlemiyorsun, kızgın ya da kırgın değilsin. Yalnızca merak. Çünkü biliyorsun ki gördüklerin yalnızca derimdi, içimi görmedin, özümü bilmedin. Bakmadın ambalajın içine, parlak süslü yüzeydi yetindiğin. Ayrı tenlerden aynı tadı alacağını, ya da aldığını kim bilir, zannettin. Bu ne cüret ?! Şimdi sakın kimseyle karıştırma beni, abur-cubur hayatlarınıza bulaştırma hayaletimi. Ruhsal sefaletin içinde kıyaslama sevgimi. Günahkar gecelerine dahil etme ismimi. Gönül neler isterdi, yok artık, yeter şımarttığım. İstediği olmadı diye ağlamayı kesti. Zaman aksın, aldırmasın dolanlara, hilelere. Aldırmasın kalemimi elime. Yıktırtmasın kalelerimi yine, yanıma şah diye kabul ettiklerime. Oyunumda şah isterim yanımda. Vezir ben olurum, korurum, siper olurum. Yeter ki duvar olsun; dayanak, tapınak olsun. Ne taş bırakırım ne toprak, ne gurur bırakırım ne vuslat, yerle bir ederim. Yeter ki adam gibi adam olsun, sırtımda bir el, ufkumda umut olsun! Gömdüm seni, cömertliğimi zayıflık sananlara gelsin, akıttığım her gözyaşım toprağına değsin!!!!!

ekim 2oo7

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder